1 Mayıs 2014 Perşembe

SİZCE ÇOCUK ÖLÜMLERİ NEDEN OLUYOR? (SOKAK RÖPORTAJLARI)

                                           Mehmet Akarca (Televizyoncu,Köşe yazarı)
Bu olaylar uzun zamandır olan olaylardır. Son zamanlarda arttığı iddia ediliyor. Çok farklı sebeplerle çocuklara yönelik şiddetin oluştuğunu görüyoruz. Faillerin açıklamalarında kimisi uygunsuz ilişkilere giriyor, kimisi ablasıyla evlenemediği için öldürüyor. Bu hunharlığın artmasında acaba televizyon yayınlarının etkisi var mı? Medyanın etkisi nedir? İnternetin yayılmasının facebook, twitter gibi sosyal medya sitelerinin etkisi var mı? Ben tahmin ediyorum ki insanların haberleşme yollarının artması iç yüzlerini göstermelerine farklı arayışlara girmelerine neden oldu. Gelişme arttıkça haliyle sorunlarda artıyor. Olaya nostaljik  bakarsak eskiden televizyon yokken yada bir tane iki tane iken komşuluk gelişmişti. Komşuluk ilişkileri neredeyse bitti. Televizyon bitecek gibi değil. Eğitim çözüm olabilir. Ama bu dizilerle olabilir. Bir televizyoncu olarak biliyorum ki çoğunluk belgeseller, eğitim programları izlemiyor. Ayrıca aileler rahat davranmalılar çocuklar üzerinde çok baskıcı olmamalılar. Daha sonra bu çocuklar çok farklı şeylere eğilim gösterebiliyorlar. Çocukların kişiliklerini geliştirmek lazım.
                                           Mustafa Ünal (Kamu Kuruluşunda Çalışıyor)
Ailelerin bilinçlenmesi önemli. Çocuklarıyla yeteri kadar ilgili değiller. Sağlıklarıyla, özel hayatlarıyla ilgili olmalılar. Modern çağın insanları birbirinden uzaklaştırması anlaşılır belki. Ama biz geleneksel bir toplumuz. Aile yapımız sağlam. Bu nedenle çocukları aileleri gözetmeli.
                                                           Satı Nergis (Ev Hanımı)
Annelik zor şey. Bir çocuğu büyütüp bir yaşa getirmek hiç kolay değil. Hep gözün evladının üzerinde olacak. Ölümler, kaçırmalar oluyor. Görüyoruz bunları televizyonlarda. Korktuk biz de artık. Çok üzülüyorum ölen gençlere, çocuklara! Hepsi ana kuzusu. Benim fikrimce aileler daha çok ilgilenecek. İlgisizlikten oluyor bunlar. Kimsenin artık çocuğunun duygularından haberi yok. Küçücük çocukları dışarıya oynamaya bırakıp iş yapmaya dalmasın anneler. Zaman artık eskisi gibi değil. Ortalık pek kötü.
                                                   Mehmet Eraslan (Dönerci Ustası)
Türkiye'de ki adalet açığından kaynaklanıyor. Bu ülkede adalet diye bir şey kalmadı. Doğru dürüst ceza verilmiyor. Tecavüzden içeri girenlere ayrı cezaevleri açmayı planlıyorlar. Devletin böyle davranması yanlış olur. Daha katı davranılması gerekiyor. İdam insanlık dışı ama hakedenler de var. Yine de Allah'ın verdiği canı Allah alır. Cezaları ağırlaştırmak gerekiyor. Müebbet hapis cezası almalı böyle insanlar. Adaleti sağlamlaştırmalıyız.
                                                                Mustafa-(Bakkal)
Benim üç çocuğum var. Bunları yapanları idam ettirmek lazım. Başka türlü önüne geçilemez. Çok tepkiliyim. Örnek olsun diye bir iki tanesini idam ettirmek gerekiyor. Söylenecek çok söz yok. Çünkü bunun bir izahı, konuşulur tarafı kalmadı. Psikolojik tedavi görüyorlar. Yarım bırakıp salınıyorlar. Cezalarda da durum değişmiyor. Af olmamalı böylelerine.
                              Selda Özdil(Fransızca-İngilizce Öğretmenliği, Doktora öğrencisi)
Çocuklara sahip çıkabiliriz öncelikle. Bu konuda bir yazı okumuştum. Oldukça ilginç ve işe yarar olduğu söyleniyordu. Anne ve çocuk arasında bir şifre var. Bu şifre sayesinde yabancıların çocuğu götürmesi engelleniyor. Sadece çekirdek aile içindekiler biliyor. Çocuğa şifreyi öğretip o şifreyi söylemeyen insanla gitmemesi söyleniyor. Bu çok ilginç bir uygulama ve yararlı. Bu tür uygulamaların ülkelerde olması bilinçle alakalı. Ben eğitimsizlikten şikayetçiyim ve işinde ailede bittiğinde ısrarcıyım. İş hayatından çocuklara vakit ayıramıyorlar. Çocuklar kendi bilinçlerini hızla kendileri kuruyorlar. İnternet çağını yaşayan bir nesille karşı karşıyayız. Ona göre bir tavır takınılmalı. İnternetin pornografik ve kötü içeriklerle dolu olduğu bir gerçek fakat çocuklara "Medya Okur-Yazarlığı" dersleri verilmeli. Bu konuda eğitim sistemi boşluklarla dolu. Ne yapacağını bilen  çocuklar daha az zarar görecektir.
                                                             Serkan (Kitabevi Sahibi)
Gittikçe muhafazakarlaştığını iddia eden bir toplumda bu muhafazakarlaşmanın tersine bir yozlaşmanın, çürümenin olduğunu görüyoruz. Muhafazakarlıkta yaratılmak istenen dinle bezenmiş bir ahlaktır. Türkiye'de tersine bir gidişat var. Bu sorunsalın üzerine kafa yormak gerektiğini düşünüyorum. En kolay cevap cezalar arttırılsın olur. Sorunun özüne yani zihniyete inmezsek sorunun özünü kaçırırız. Cezalar zaten yeterince ağır; bir çocuğa tecavüz edip öldüren biri ağırlaştırılmış müebbet yiyecek. İdam cezası gelsin diyecekler. Rousseau'nun bir sözünde dediği gibi; yoksula yol yapacağınıza, ihtiyaçları için yardım dağıtacağınıza yoksulluğu ortadan kaldırın. Köküne inmeliyiz. Cinsellik meselesi bu toplumda hala bir tabu halinde, üstü kapalı tutuluyor. Kızlı-erkekli kalmayın söylemleriyle toplum bastırılıyor. Bu baskı sıkıştırıyor. Sonra Adana gibi Kars gibi çok muhafazakar şehirlerde patlıyor. Kadınları ve çocukları sorunlu özne olmaktan kurtarmalıyız. Bu da erkek egemen toplumun kırılmasıyla olur. Eğer baştaki insan 15 yaşında bir çocuğun ölümünden herhangi bir üzüntü duymaz, başsağlığı dilemezse sıradan insanlar çocukları rahatça öldürürler.
www.ankarahaber.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder