5 Kasım 2014 Çarşamba

...

Uykusu gelmişti. Anlayamadığı nihilist adamın ucuz kutsallığıyla gün geçtikçe daha da boka batıyordu. Mmm kızıl ve bilgin. Oturmuşlar karşılıklı. Ağzını yaymış ve kusmuş tüm toplumsal gerçekliğini. Parça parça olmak ve dağınıklığın senfonisi. Birleşemiyor bu yüzden dudak kenarların ile göz bebeklerin. Göğüs boşluğunda ki kırılmışlığı hissedemiyorsun kan kusana kadar. Burnun sürekli çekilmenin ritüeline, gözlerin yaşarmanın tökezine takılmış. Boğazından yanaklarına oradan ise göz pınarlarına vuran ani basınç bir patlamaya neden olmak üzere. Tebrikler. Kontol altına aldın. Ne bir inleme, ne acı dolu bir haykırış. Yine ıslak gözlerine acınası küstahlığın yerleşti; uzun ve derin nefeslerinin sonunda. Çıtırtılar geliyor. Buzun ılık bir suda erimesi gibi alıştırarak öldürüyorlar seni.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder