-İki
bahar arasında tutulmuş bir dilektir yaz-
Küçük
İskender
“Dair”
düşünmenin vakti geçmişti özetini alınca eline yıllarının.
Ötesini çok kurcalamıyordu kadın. Sevişmeyi düşünmüyordu
adam. Dünyalar neşe saçmıyordu. Yabansı bir sessizlik çökmüştü.
Her an ağlamaya hazır çığlık çığlığa bir yeni doğan
ünitesi gibi. Bazen ayrımına varamadığı sesleri, söz sanıyordu
kadın. Yüzünde ışıldayan son umut tükeniyordu. Seslerin söz olmadığını anladığında bitiyordu. Bitmişliği
anlamak... Adam edilgen bir suskunluğu korkarak kabullenmişti.
Sonra bir hatıra geldi gözlerine ansızın. Aynı anda hatıraya
meyletmek heycanı sardı. Gözlerini diktiler birbirlerine sonra
sımsıkı kapadılar. Karanlığın içinden bahar kokusu geldi burunlarına, baharı
sevdikleri geldi hatırlarına. Hatıralara dönüştükçe
güzelleşti baharlar. Kapalı gözlerin ardında bir ağaç vardı
pembe çiçekler açan, güne renk çalan. Orada oturmak ve
birbirlerini seyreylemek saflığı hala yaşıyordu.
Gözlerini ilk kadın açtı, kaçtı. Eğreti hayatına geçmişinin
özetiyle tekrar göz atıp saklandı. Adam hatıralardan çıkamadı.
Hep daha çoğunu istediği zamanların baharına baktı. Sinirlendi o da gözlerini açtı. Takaatsizlikten başka açıklamalar yarattı.
İstemeyi istedi yapamadı. Mırıldandı “istiyorum” derken.
Kadın bir söz var sandı; sözler bitmişti anımsadı. Şevk ile inat
hırsı yarattı. Ağır adımlarla, sırılsıklamdı yandı. Artık
adamın dudaklarına akacaktı. Sakin; parmak uçlarından süzülerek yaklaştı. Artık
dimağında sadece o yaz vardı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder