Biraz
önce ölmüştüm, dedi. Dışarıda ağlayan bir kadın sesi çığlık
çığlık. Şimdi ölü bedenimin yeniden dirilişini kutluyorum.
Perde perde yükseliyor ses. Bu
kadar erken bir zafer beklemezdim doğrusu. Çürümeyi isterdim.
Boyun eğmeyi dilerdim toprağın sahipliğine. Yüzyıllık
ölüler gibi bir hiç olmayı beklerdim. Oysa kokusu bile çıkmayan
bir diriliş öyküsü bu. Adı olmayacak kadar baştan savma. Şimdi
beni aradığın yerde miyim? Yanlış yerdesin, gel. Artık isimler
kabuller değişti. Bakarken değiştirmeyi öğrendim. Öğrettiğin
gibi. Anlamaya çalış senin için zor bu ikilem. Sıkılgan ruhun
boşlukları dolduramayacak. Tıpkı beni tereddütsüz öldürüşün
gibi yine duramayacaksın. Ağla ve bunun için ben sana izin veriyorum. Ardımdan
tuttuğun amansız yas hiç bitmesin. Hiç bilme bu diriliş
öyküsünü. Adı olmayacak sen kahrolacaksın. Gömdüğünü
sandığın çürümüşlüğümle hüzünlü gecelere dalacaksın.
Kan kus ve bunun için sana yalvarıyorum. Kaburgalarıma indirdiğin
darbeydi bana kan kusturan. Fare sesleri. Susmuyorlar. Tahtalar
içinde sıkıştığımdan bu kadar sinirliyim. Bir hapishane
hücresi daha yeğdi. Artık ölü değilim. Bu bir diriliş partisi,
uyanın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder